SURİYELİ MÜLTECİLER ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ?

Print Friendly, PDF & Email

SURİYELİ MÜLTECİLER ÇALIŞTIRILABİLİR Mİ?

Ülkelerinde devam eden iç savaş nedeniyle ülkemize kaçan Suriyelilerin ucuz iş gücü olarak görülmesi nedeniyle özellikle vasıfsız eleman ihtiyacı olan işletmeler tarafından kayıt dışı istihdam edildikleri gözlemlenmektedir.

Misafir konumunda bulunan bu kişilerin ülkemizde çalışıp çalışamayacakları, çalışacak olmaları halinde çalışma izin belgesi almalarına gerek olup olmadığı, çalışma izin belgesi alınmaksızın çalıştırılmaları halinde ne gibi cezai müeyyidelerle karşılaşılacağı hususunda yaşanan tereddütler nedeniyle, bu yazımızda Suriyeli işçilerin hukuki statülerine yer verilmiştir.

Usul ve esaslar 6458 sayılı Kanun çerçevesinde belirlenmiştir.

Yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışları ile Türkiye’den koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumanın kapsam ve uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda düzenlenmiştir.

Anılan Kanun uyarınca;

-Ülkemizde münferit koruma talebinde bulunan yabancılar “Uluslararası Koruma” statüsüne,

-Kitlesel göç şeklinde gelen yabancılar ise “geçici koruma “ statüsüne

tabi tutulmuşlardır.

Uluslararası koruma statüsüne tabi tutulan yabancılar kimlerdir?

6458 sayılı Kanun uyarınca mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma sınıfına giren kişiler, uluslararası koruma statüsü içinde yer almaktadır.

Anılan yasada,

-Mülteci statüsünün; Avrupa ülkelerinde meydana gelen olaylar nedeniyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verileceği,

Şartlı mülteci statüsünün, Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye statü belirleme işlemleri sonrasında verileceği,

İkincil koruma statüsünün; Mülteci veya şartlı mülteci olarak nitelendirilemeyen, ancak menşe ülkesine veya ikamet ülkesine geri gönderildiği takdirde;

  1. a) Ölüm cezasına mahkûm olacak veya ölüm cezası infaz edilecek,
  2. b) İşkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacak,
  3. c) Uluslararası veya ülke genelindeki silahlı çatışma durumlarında, ayrım gözetmeyen şiddet hareketleri nedeniyle şahsına yönelik ciddi tehditle karşılaşacak,

olması nedeniyle menşe ülkesinin veya ikamet ülkesinin korumasından yararlanamayan veya söz konusu tehdit nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancı ya da vatansız kişiye verileceği öngörülmüştür.

6458 sayılı Kanunda “Başvuru sahibi” de; Uluslararası koruma talebinde bulunan ve henüz başvurusu hakkında son karar verilmemiş olan kişi, olarak tanımlanmıştır.

SGK Başkanlığının 2015/19 sayılı Genelgesinde, 359 sayılı Kanuna göre mülteci olanlar ile 6458 sayılı Kanunda sayılan ikincil koruma statüsünde bulunan kişiler hakkında Kanun hükümlerinin Türk vatandaşlarına uygulandığı gibi uygulanacağı, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan denetimlerde bu durumda olan kişilerin çalışma izin belgesi olup olmadığına bakılmayacağı, şeklinde açıklama yapılmıştır.

Bu bağlamda, mülteci ve ikincil koruma statüsü sahibi kişiye verilecek kimlik belgesi çalışma izni yerine de geçmekte olup, mülteci ve ikincil koruma statüsü sahibi yabancıların, statü almalarından itibaren ayrıca çalışma izin belgesi alınmaksızın bağımlı veya bağımsız çalışabilmeleri mümkündür.

Ancak,  şartlı mülteci veya uluslararası koruma talebi henüz sonuçlanmadığından başvuru sahibi sayılan yabancıların çalışabilmeleri için çalışma izni almaları gerekmekte olup, uluslararası koruma başvurusu tarihinden altı ay sonra çalışma izni almak için başvurabilir.

6458 sayılı Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere de gönderilememektedir.

Geçici koruma statüsüne tabi yabancılar kimlerdir?

Geçici koruma statüsü, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma statüsü belirleme işlemi yapılamayan yabancılara verilen bir statü olup, usul ve esaslar 22/10/2014 tarihinde yayımlanan Geçici Koruma Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.

Geçici koruma statüsünde bulunanlara,  kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra valilikler tarafından “geçici koruma kimlik belgesi” düzenlenmekte ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verilmektedir. Bu belge, söz konusu yabancılara sadece Türkiye’de kalış hakkı sağlamakta, ikamet izni veya ikamet izni yerine geçen belgelere eşdeğer sayılmamaktadır.

Suriyeli yabancılar geçici koruma statüsüne tabi tutulmuşlardır.

Ülkelerinde yaşanan iş savaştan kaçarak ülkemize gelen Suriyeliler, toplu olarak ülkemize geldiklerinden ayrıca ülkelerine de dönemediklerinden Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce bu kişilere “geçici koruma” statüsü verilmiştir.

Suriyeli işçiler için de çalışma izin belgesi alınması gerekir.

Bu kapsamda geçici koruma statüsüne tabi Suriyeli yabancılara verilen geçici koruma kimlik belgesinin ikamet izni veya çalışma izin belgesi yerine geçmemesi nedeniyle, çalışmaya başlamadan önce çalışma izin belgesi alınması gerekmektedir.

15.1.2016 tarihli ve 29594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik” hükümlerine göre;

(1) Geçici koruma sağlanan yabancılar, geçici koruma kayıt tarihinden altı ay sonra çalışma izni almak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulunabilir.

(2) Çalışma izni başvuruları, geçici koruma sağlanan yabancıları çalıştıracak işveren tarafından e-Devlet Kapısı üzerinden yapılır.

(3) Bağımsız çalışma iznine başvurma hakkı olan geçici koruma sağlanan yabancılar kendi adına başvuru yapar.

(4) Mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılar, çalışma izni muafiyeti kapsamındadır. Çalışma izni muafiyeti başvuruları, geçici koruma sağlanan il valiliğine yapılır.

(5) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılara ilişkin il ve kota sınırlaması getirilebilir.

(6) Geçici koruma sağlanan yabancılara çalışma iznine başvuru hakkı verilmesinde, Geçici Koruma Yönetmeliğinin 24 üncü maddesi uyarınca yabancının kalmasına izin verilen iller esas alınır.

(7) Kamu düzeni, kamu güvenliği ya da kamu sağlığı yönüyle çalışma izni verilmesinde sakınca görüldüğünün İçişleri Bakanlığınca bildirildiği illerde çalışma izni verilmesi, Bakanlıkça durdurulur. Bu illerde, verilmiş çalışma izinleri uzatılmaz. Ancak, yabancının bu ilde kalma hakkı devam ediyorsa, önceden verilen ve geçerliliği devam eden çalışma izinleri, sona erdiği tarihe kadar kullandırılır.

(8) Çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde, işyerinde çalışan Türk vatandaşı sayısı üzerinden sektör ve illere göre açık iş ve işe yerleştirmeler dikkate alınarak Bakanlıkça, geçici koruma sağlanan yabancı istihdamı kotası değişen oranlarda uygulanabilir.  Çalışma iznine başvurulan işyerinde çalışan geçici koruma sağlanan yabancı sayısı, işyerinde çalışan Türk vatandaşı sayısının yüzde onunu geçemez.

(9) Toplam çalışan sayısı ondan az olan işyerlerinde, en fazla bir geçici koruma sağlanan yabancının çalışmasına izin verilebilir.

(10) İşveren tarafından; işyerinin kayıtlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünden, çalışma izni başvurusu tarihinden önceki dört haftalık süre içerisinde yabancının çalıştırılacağı işi yapacak aynı nitelikte Türk vatandaşı bulunamadığının belgelendirildiği başvurularda istihdam kotası uygulanmayabilir.

Çalışma izin belgesi alınmaksızın çalıştırılan Suriyeliler için uygulanacak cezalar:

6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanun’unun 23.maddesi uyarınca çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işverenlere her bir yabancı için 13.8.2016 tarihinden itibaren 6.000,00 Türk Lirası idarî para cezası uygulanmakta, söz konusu fiilin tekrarı halinde ceza tutarı bir kat artırımlı uygulanmaktadır. İzinsiz çalışmaları nedeniyle yabancılara uygulanan ceza tutarı ise 2.400,00 Türk Lirasıdır.

Diğer taraftan, çalışma izin belgesi alınmaksızın çalıştırılan Suriyeli işçilerin sosyal güvenlikleri de sağlanmamış olduğunun, başka bir ifade ile kayıt dışı çalıştırıldıklarının tespiti halinde, bu kişileri çalıştıranlar aleyhine 2016 yılı için geçerli olmak üzere sigortalı işe giriş bildirgesinden dolayı 3.294,00 TL, ayrıca kayıt dışı çalıştırılan her bir ay için ayrı ayrı olmak üzere aylık prim ve hizmet belgesinden dolayı yine 3.294,00 TL idari para cezası uygulanmaktadır.

Yazar | 2015-11-30T14:34:52+02:00 30 Kasım 2015|Kategoriler: Yabancı Çalışma İzinleri|0 Yorum

Bir Cevap Yazın