6356 SAYILI YENİ SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
1.GİRİŞ
Ülkemizde işçilere sendikal örgütlenme hakkı ilk kez 65 yıl önce 1947 yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı Kanun ile tanınmıştır. Bu Kanunun yerini 1963 yılında yürürlüğe giren 274 sayılı Sendikalar Kanunu almıştır. Yine aynı tarihte ilk kez işçilere 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ile toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı tanınarak resmi olarak toplu iş hukukunun temelleri atılmıştır. Bilahare 1983 yılında yürürlüğe konulan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile bu haklar korunmuştur.
07.11.2012 tarihli ve 28460 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile sendikal hakların ayrı, toplu pazarlık, grev ve lokavt haklarının ayrı bir yasa ile düzenlenmesine son verilmiştir. Çünkü sendikal haklarla toplu pazarlık hakları birbirini tamamlayan haklardır. Birçok Avrupa ülkesinde bu haklar aynı yasalar içinde düzenlenmiştir.
Türk endüstri ilişkileri sistemini ileri taşıyan, çağın değerlerini yansıtan ve aynı zamanda örgütlü bir çalışma hayatının temel sorunlarına köklü çözümler getiren Kanun yürürlüğe girmesi ile birlikte birçok yeniliği de beraberinde getirmiştir.
Bu kanun ile sendikalar üzerindeki yasakçı uygulamaların kaldırılması için sosyal taraflarla diyalog halinde, sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme düzeninin; demokratik toplumlar düzeyine çıkarılması, sendikacılığın ücret sendikacılığından uzaklaştırılması, üye ile sendika arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi, kamuoyunda sendikalara güvenin artırılması, sağlanmıştır.
- 2. Yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Ne Getiriyor?
Kanunla getirilen yenilikleri kısa başlıklar halinde özetle şöyle sıralayabiliriz;
- Kanunda işçi, işveren ve işyeri tanımları İş Kanunundaki tanımlara uygun hale getirilmiş ve tanım birliği sağlanmıştır.
- Sendika kuruculuğunda Türkçe okur-yazar ve Türk vatandaşı olma koşulu çıkarılarak sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmıştır. Böylece ILO sözleşmelerine de uyum sağlanmıştır.
- Kanun ile dünya uygulamaları dikkate alınarak 28 olan işkolu sayısı 20’ye indirilmiştir.
- Sendikaya üyelik ve üyelikten çekilme işlemleri basitleştirilmiş, notere başvurma şartı kaldırılmıştır. Bu işlemlerin artık daha kolay, basit ve ekonomik bir yöntem olan e-devlet kapsısı üzerinden gerçekleştirilmesi sağlanmıştır.
- Sendika Üyeliği ve Üyeliğin Kazanılması yaşı 16’ dan, 15 ‘ e indirilmiştir. Böylece 4857 sayılı İş Kanununda yer alan asgari çalışma yaşı ile paralellik sağlanmıştır.
- Aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işyerlerinde çalışan işçilerin birden çok sendikaya üye olabilmesine imkân sağlanmıştır. (Kısmi süreli çalışanlar için)
- Genel eleştiri konusu olan sivil toplum kuruluşlarının “saydamlığının arttırılması” hususunda sendikalarımızın da uyumu yönünde düzenlemeler yapılmıştır.
- Yöneticilerin bireysel olarak işledikleri suçlardan sorumlu olmaları düzenlenerek, sendikaların olumsuz etkilenmesi ve kapatılması önlenmiştir.
- Anayasa değişikliği ile mevzuatımızda ilk defa yer alacak olan çerçeve sözleşmelere imkân tanınmıştır. Ayrıca, uygulamada yer alan grup toplu iş sözleşmesinin tanımı da ilk kez düzenlenmiştir.
- Sendikaların toplu sözleşme yapabilmesi için var olan %10’luk işkolu barajı %3’e indirilmiş ve geçiş süreleri düzenlenerek sendikaların bu sürece uyum sağlamaları kolaylaştırılmıştır.
- Grev ve lokavt yasakları temel kamu hizmetleri ile sınırlandırılmıştır.
- Önemli bir sosyal diyalog mekanizması olarak işleyen Yüksek Hakem Kurulunun yapısında üçlü temsile uygun olarak değişikliğe gidilmiştir.
- Siyasi amaçlı grev, genel grev ve dayanışma grevi ile işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme gibi bazı grev ve grev benzeri eylemleri yasaklayan hüküm kaldırılmıştır.
3.SONUÇ
Kanunda Sendikal hak ve özgürlükler ile serbest toplu pazarlık, iş uyuşmazlıklarının çözümü ve toplu iş sözleşmelerinin düzeyi, 2010 Anayasa değişikliği, 87 ve 98 sayılı ILO sözleşmeleri ve AB normları paralelinde düzenlenmiştir. Kanun Türk çalışma hayatının evrensel normlara verdiği tepkiyi dikkate alarak, özgürlükçü ve demokratik toplum esasları temelinde düzenlemeler yapmıştır.
Bir Cevap Yazın
You must be logged in to post a comment.