İşçiler ve işverenler günün büyük bir kısmını işyerinde birlikte geçirmektedirler. İşçi işveren ilişkilerinin temelini de güven duygusu oluşturmaktadır. Aksi halde güvenin temeli çökmüşse iş ortamı çekilmez hale gelmekte ve işyerinde iş barışı ve huzuru bozulmaktadır. Bu nedenle güven, günümüz hayatında insan ilişkilerinin temelini oluşturmaktadır. 6698 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda, işçinin borçları arasında özen ve sadakat borcu düzenlenmiştir (m.396). Kanunda, “İşçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır” (m.396/1) denilmek suretiyle işçinin sadakat ve özen borcu hüküm altına alınmıştır. İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanarak doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışlarda bulunması, işçinin sadakat borcunu ihlal etmesi sonucunu doğurur.
4857 sayılı İş Kanunu’nda da, “İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” işverene haklı nedenle fesih yetkisi verir (25/II-e) denilmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinde ise, “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” denilmektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bir kararında, “işçinin güveni kötüye kullanması, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması nedeniyle iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, davacı işçinin kendisine sağlanan ücretsiz izin hakkını da suiistimal ederek, 8 aylık çalışma sürecinde 59 gün ücretsiz izin kullandığını, iş akışını ve proje düzenini bozduğunu, 17/08/2015 tarihinden itibaren 09/09/2015 tarihine kadar aralıksız olarak rapor aldığını, hastalık dolayısıyla rapor aldığı bu dönemde sosyal paylaşım sitelerinden birinde “herkese açık” olarak deniz kenarında tatil yaptığını gösterir fotoğraflar paylaştığını, davacının işi gereği yaptığı telefon görüşmelerinde ve ankette katılımcıya küfür ettiğinin tespit edildiğini belirterek, işçinin iş sözleşmesinin feshinin haklı nedenle yapılmasını yerinde görmüştür. Zira dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının istirahat raporu aldığı dönemde … iline gittiği ve orada plajda tatil kıyafetleri ile çekilmiş fotoğraflarını paylaştığı, dosya kapsamıyla sabittir. Bu durum, kullanılan istirahat raporunun gerçeğe aykırı olduğunun açık delili olup raporlu olduğunu bildiren işçinin raporun aksine tatile gitmesi doğruluk ve bağlılığa aykırı olup haklı fesih için yeterlidir.
Sonuç itibariyle, işçinin istirahat raporlu iken tatile gitmesi, işverenin güvenini kötüye kullandığı, doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğu kabul edilmiş ve işverenin haklı nedenle yaptığı fesih yerinde görülmüştür.
Bir Cevap Yazın
You must be logged in to post a comment.