Türk Borçlar Kanunu’na göre, işçinin işverenine karşı özen ve sadakat borcu bulunmaktadır (m. 396). İşçinin raporlu ya da izinli olduğu dönemde de işverene karşı sadakat borcu devam eder. İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanarak doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışlarda bulunması, işçinin sadakat borcunu ihlal etmesi sonucunu doğurur. Bu kapsamda işçinin istirahat raporlu olduğu dönemde iyi niyet kurallarına aykırı bir biçimde başka bir işyerinde çalışması ya da tatile gitmesi güveni kötüye kullanma, doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış sayılır.
Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bir kararında, “işçinin güveni kötüye kullanması, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması nedeniyle iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini, davacı işçinin kendisine sağlanan ücretsiz izin hakkını da suiistimal ederek, 8 aylık çalışma sürecinde 59 gün ücretsiz izin kullandığını, iş akışını ve proje düzenini bozduğunu, 17/08/2015 tarihinden itibaren 09/09/2015 tarihine kadar aralıksız olarak rapor aldığını, hastalık dolayısıyla rapor aldığı bu dönemde sosyal paylaşım sitelerinden birinde “herkese açık” olarak deniz kenarında tatil yaptığını gösterir fotoğraflar paylaştığını, davacının işi gereği yaptığı telefon görüşmelerinde ve ankette katılımcıya küfür ettiğinin tespit edildiğini belirterek, işçinin iş sözleşmesinin feshinin haklı nedenle yapılmasını yerinde görmüştür. Zira dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının istirahat raporu aldığı dönemde … iline gittiği ve orada plajda tatil kıyafetleri ile çekilmiş fotoğraflarını paylaştığı, dosya kapsamıyla sabittir. Bu durum, kullanılan istirahat raporunun gerçeğe aykırı olduğunun açık delili olup raporlu olduğunu bildiren işçinin raporun aksine tatile gitmesi doğruluk ve bağlılığa aykırı olup haklı fesih için yeterlidir (Y.9HD.6.7.2017 T., E.2016/17532, K.2017/12196).
Bununla birlikte işçinin iş sözleşmesinin raporlu olduğu dönemde, istirahatini evinde geçirmemesi, bu konudaki genelge ve talimata aykırı davranması nedeni ile feshedildiği, işverence gerçekleştirilen feshin, raporlu işçinin evinde bulunması zorunluluğu olmaması, bu durumun insan haklarına aykırı olması nedeni ile geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir” demek suretiyle işçi lehine karar vermiştir (Y.9HD.18.3.2008 T., E.2007/33533, K.2008/5332).
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi başka bir kararında da “işçinin raporlu olduğu sürede kendisi için özel ve önemli olan bir nedenle başka bir ile gitmesini sadakat borcuna aykırı bulmamış ve iş sözleşmesinin feshinin haklı neden oluşturmayacağına karar vermiştir. Anılan kararda Yargıtay, istirahat raporunda “sürekli yatarak istirahati gerekir” veya “seyahat edemez” diye bir ibarenin bulunmadığı raporun son günlerinde yakın bir ile işçinin düğüne gitmesini bu şekilde değerlendirmiştir (Y.9HD.24.2.2005 T., E.15397, K.6552).
Sonuç olarak, somut olaya göre durumun değişeceğini göz ardı etmeden ifade etmek gerekirse, işçinin objektif iyi niyet kurallarına uygun hareket etmesi ve sadakat borcuna aykırı davranmaması kaydıyla istirahat raporlu olduğu sürede ikamet ettiği il sınırları dışına çıkmasını engelleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Yeterki işçinin raporunda “sürekli yatarak istirahati gerekir” ya da “seyahat edemez” diye bir ibare bulunmasın.
Bir Cevap Yazın
You must be logged in to post a comment.