Kısa çalışma; İşsizlik Sigortası Kanunu’nda, “Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulama” olarak tanımlanmaktadır (m.Ek.2).
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgın hastalığının, tespit edilmesi ile işyerlerinde, sağlık ve güvenlik açısından işverenlerce, iş sürelerinin azaltılması ya da işin kısmen veya tamamen durdurulması yönünde aksiyonlar alınmıştır.
Zorlayıcı nedenlerle işyerinde en az dört hafta süreyle devamlılık arz etmeksizin faaliyetin kısmen veya tamamen durdurulması işverenlere kısa çalışmaya başvurma hakkı tanımaktadır. İşyerinde faaliyetin durdurulması ve kısa çalışma uygulamasına geçilmesi halinde, işverenin ifayı kabul etmediği ve işçinin de iş yapma borcundan kurtulması nedeniyle kendiliğinden bir askı durumunun ortaya çıkacağı öğretide kabul edilmektedir (Caniklioğlu, Nurşen, 4857 sayılı Kanunu Göre Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği, A. Can Tuncay’a Armağan, İstanbul 2005, s.499).
Nitekim Türk Borçlar Kanunu’na göre de “işverenin ifayı kabul imkansızlığı, temerrüt sonuçlarını doğurmadığı gibi, işveren ifayı kabul etmediğinden ve işçi de bu süre içinde iş görme borcundan kurtulduğundan, iş sözleşmesi askıya alınmış olur (Süzek, Sarper, İş Hukuku, s.495). İşyerinde faaliyetin zorlayıcı nedenlerle durdurulması ücretsiz izinde olduğu gibi tarafların karşılıklı rızaları ile ortaya çıkan iradi bir askı hali değil, iş sözleşmesinin kendiliğinden ve kanuni olarak askıda kaldığı bir durumdur. Bu nedenledir ki, kısa çalışmada, işçinin onayı aranmazken, ücretsiz izinde işçinin onayı aranır (İşK. m.22). Nitekim TBK m.432’de, “hizmet sözleşmesinin askıya alındığı hallerde fesih bildirim süreleri işlemez” denilmektedir.
Sonuç olarak zorlayıcı nedenlerle (Covid-19) işyerinde faaliyetin durması ve işverenin kısa çalışmaya başvurması halinde, işverenin ifayı kabul etmemesi ve işçinin de iş görme borcundan kurtulması nedeniyle iş sözleşmesi kendiliğinden askıya alınmış olur. İş sözleşmesinin ihbar önelli feshi, askı süresinin sonunda hüküm ve sonuç doğurur. Kısa çalışma döneminde işçi, iş sözleşmesini ihbar önelli olarak fesih etse bile, fesih askı süresinin sonunda hüküm ve sonuç doğurur. Nitekim TBK m.432’de, “hizmet sözleşmesinin askıya alındığı hallerde fesih bildirim süreleri işlemez” denilmektedir.
Bir Cevap Yazın
You must be logged in to post a comment.