İşverenin talimatlar ile kanun ve sözleşmelere aykırı olmamak üzere, işin görülmesi, çalışma düzeni, işyeri düzeni ve işçilerin işyerindeki davranışlarını belirleme hakkına yönetim hakkı denir. İşverenin yönetim hakkının dayanağı doğrudan doğruya iş sözleşmesidir. İşçi, işverenin yönetim hakkına dayanarak verdiği özel talimatlara ve yaptığı genel düzenlemelere dürüstlük kuralının gerektiği ölçüde uymak zorundadır (TBK m.399). İşçinin bu borcu, iş sözleşmesinin bağımlı hukuki ilişki kurmasın bir sonucudur. Bağımlılık bu sözleşmenin özüdür. İş sözleşmesinin yapılmasıyla birlikte işveren işçiye emir ve talimat verme hakkına sahip olmakla kalmaz; bu emir ve talimatın, kendisine en yararlı görülen şartlarda ifa edilip edilmediğini kontrol etme hakkına da sahip olur. İşçi, işverenin yanısıra, işveren adına hareket eden işveren vekilinin de talimatlarına uyma borcu altıdadır (SÜMER, Haluk Hadi, İş Hukuku, 24. Baskı, Ankara 2019; MOLAMAHMUTOĞLU, Hamdi, ASTARLI, Muhittin, BAYSAL, Ulaş, İş Hukuku, 6. Baskı, Ankara 2014; İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 4. Baskı, İstanbul 2019)
İşçinin düzenleme ve talimatlara uyma borcu, işçinin işveren tarafından denetlenmesine de imkan sağlar. İşçi, işveren tarafından bu amaçla yapılacak olan denetimlere katlanmak zorundadır. İşçinin talimatlara ve düzenlemelere uymaması halinde, işçi hakkında çeşitli disiplin cezaları uygulanabilir ve şartları oluştuğu taktirde iş sözleşmesi feshedilebilir (İş K m.25/II-h). İşçi, düzenleme ve talimatlara uymaması sonucu ortaya çıkan zararlardan da sorumludur (TBK m.400/1). (SÜMER, İş Hukuku).
İşveren, yönetim hakkını kullanırken sınırlı bir egemenliğe sahiptir. Çünkü işverenin, vereceği emir ve talimatlar kanun hükümleri, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırılık teşkil edemez (MOLAMAHMUTOĞLU/ASTARLI/BAYSAL, İş Hukuku). Nitekim işçinin, işveren veya işveren vekili tarafından verilen kanun, toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesine, dürüstlük kurallarına, kamu düzenine, ahlak ve kişilik haklarına aykırı olan, yerine getirilmesi imkansız bulunan, işçinin yaşamı ve sağlığı için tehdit oluşturan, insan onuruna yakışmayan düzenleme ve talimatlara uyma yükümlülüğü yoktur. Örneğin işverenin hukuka aykırı olan ve suç işlemeyi gerektiren bir emrini yerine getiren işçi, bu emri işverenin vermiş olması nedeniyle cezai ve hukuki sorumluluktan kurtulamaz.
Bir Cevap Yazın
You must be logged in to post a comment.