Kocasından önce boşanan ve eski kocası ile tekrar evlenen kadın işçi, iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı isteyebilir mi?

Print Friendly, PDF & Email

4857 sayılı İş Kanunu’nun 120’nci maddesi yollama­sıyla, Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte bulunan 14’üncü maddesine göre, kadın işçinin hizmet akdini evlendiği tarihten itiba­ren bir yıl içinde kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanır. Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden kadın işçi fesih nedenini açıkça işverene bildirmek zorundadır. Ayrıca evlilik belgesini işverene ibraz etmek zorundadır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece kadına tanınmış olup resmi ev­lilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır. Kadın işçinin evlilik öncesinde bu hakkını kullanması da olanaksızdır[1].

Ancak kadın işçinin bu hakkını objektif iyiniyet kurallarına uy­gun bir şekilde kullanmış olması gerekir. Kanuna karşı hile yolu ile kötü ni­yetli bir biçimde bu haktan yararlanması söz konusu olamaz. Olayda davacı­nın kocasından boşandıktan ve boşanma kararının kesinleşmesinden çok kısa bir süre sonra aynı şahısla tekrar evlendiği görülmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bu konudaki kararına göre, “Dava­cının geçimsizlik sebebiyle açtığı boşanma davası 20.4.1988 tarihinde sonuç­lanmış, boşanmaya dair karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, 27.5.1988 ta­rihinde de boşandığı kocası ile tekrar evlenmiş, hizmet akdini sona erdirerek işverenden kıdem tazminatını istemiş, işverence de kıdem tazminatı ödenmiş­tir. Bunu takiben işveren hataen ödeme yaptığını iddia ile davalı aleyhine bu istirdat davasını açmıştır. İşyerinde bir kısım kadın işçilerin de aynı şekilde hareket ettikleri, kocalarından boşanarak çok kısa bir süre sonra boşandıkları kocaları ile evlendikleri onlara da kıdem tazminatı ödendiği ve ödenen mik­tarların kendilerinden geri istendiği aynı gün temyizen incelemesi yapılan 16 adet dosyadan tespit edilebilmektedir. Davacı idare vekili dava dilekçesinde bu mahiyette 64 kadar olayın mevcut olduğunu bildirmektedir. Bu durum, kanunda öngörülen bir hakkın kötüye kullanıldığını gösterir. Kanuna karşı hile durumunu da oluşturur. Bir hakkın suiistimalini ise, kanun korumaz. İş­veren hatean ödediği miktarı geri isteyebilir. Olayda BK.’nun 62. maddesine göre geri isteme hakkı gerçekleşmiştir.

O halde ödenen kıdem tazminatının davalıdan geri alınmasına karar vermek gerekirken olaya uymayan düşünce ve sebeplerle yazılı şekilde dava­nın reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahke­mece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde tem­yiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği gö­rüşüldü:

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve ka­nıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme ka­rarı bozulmalıdır”[2].

Sonuç olarak, kadın işçinin kocasından önce boşanıp daha sonra eski kocası ile tekrar evlenerek iş sözleşmesini feshedip kıdem tazminatı talebinde bulunması, Türk Medeni Kanunu m.2’deki objektif iyiniyet kuralları ile bağ­daşmayacağı gibi bu durum hakkın kötüye kullanılmasını teşkil eder. Bu durum Kanuna karşı hile durumunu da oluşturur. İş­veren hatean ödediği miktarı geri isteyebilir.

[1] Y22HD.04.03.2020 T., E.2016/32300, K.2020/4173 Legalbank.

[2] YHGK,14.02.1990 T., 9-52/84 Legalbank.

Bir Cevap Yazın