Eşitlik ilkesinin temelinde adalet ve hakkaniyet düşüncesi vardır (Süzek, İş Hukuku, s.472.) Hukukumuzda eşitlik ilkesinin pozitif dayanakları Anayasamızın 10 uncu ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5 inci maddesinde yer almaktadır. Nitekim Anayasaya göre, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar (m.10).
4857 sayılı İş Kanununa göre de, “İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz.
İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz.
İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
İş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davranıldığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir” denilmektedir (m.5).
6701 sayılı İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununa göre ise, “Bu Kanun kapsamında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır (m.3/2)
2018-2023 Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planına göre, sigara kullanmayan personele yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları hayata geçirilerek mesainin 30 dakika erken bitirilmesi, 1 yıl için 7 gün fazladan yıllık izin hakkı tanınması söz konusu olabilecek, sigorta primlerinin düşürülmesi, hiçbir çalışanın sigara içmediği sigarasız işletmeler için vergi indirimi uygulaması, işe alım süreçlerinde sigara kullanmayan kişilerin tercih edilmesi, çocuk ve aile yardımı tutarlarının arttırılması gibi teşvik edici düzenlemeler söz konusu olabilecek.
Sonuç olarak İşverenin işyerinde sigara içilmemesini teşvik amacıyla sigarayı bırakana çeyrek altın vermesi ya da yıllık iznine ilave izin vermesi ayrımcılık sayılmaz. Nitekim 2018-2023 Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planına göre, sigara kullanmayan personele yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları devlet tarafından desteklenmektedir.
İşverenin ölçülülük ilkesi uyarınca ayrım gözetmede haklı ve bir amaç izlemişse diğer bir deyişle bu davranışını haklılaştırılabilirse ve yapılan ayrım izlenen bu haklı amaçla orantılı ise, eşit davranma borcu ve ayrım yapma yasağı ihlal edilmiş olmaz (Süzek, s.476). Bu kapsamda işverenin işyerinde uyguladığı bir kanpanya ile işçilerin sağlığının korunmasını amaçlayan bir güdü ile sigarayı bırakanlara ya da içmeyenlere pozitif ayrımcılık yapması haklı ve objektif bir neden sayılabilir. Bununla birlikte işçinin sigara içmesi nedeniyle işten çıkarılması ya da ücretinin eksik ödenmesi ya da eşitlerine göre, daha ağır işlerde çalıştırılması veyahut bu konuda mobbing uygulanması bir ayrımcılık sayılabilir. Kaldı ki gelişmiş tüm çağdaş ülkeler sigara içiminin azaltılması konusunda her türlü tedbirin alınması için stratejiler geliştirmekte ve bireylerin ruh ve beden sağlığının korunması için hem işverenleri hem de işçileri teşvik etmektedirler. İşte ülkemizde de 20 Bakanlık tarafından hazırlanan 2018-2023 Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Planına göre, sigara kullanmayan personele yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları yapılması öngörülmüştür.
Bir Cevap Yazın
You must be logged in to post a comment.