İş sözleşmesinin fesih yetkisi disiplin kuruluna verilmesine rağmen, işveren fesih yapabilir mi?

Fesih, iş sözleşmesini derhal ya da belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1]. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınan ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanı olarak kabul edilmektedir. Fesih bildirimi kural olarak, belirli bir şekle tabi değildir. Bu bağlamda fesih

İşverenin bir kısım işçisine kişisel ni¬telikte ücret zammı yapması ayrımcılık ve eşitsizlik sayılır mı?

İş hukukunda eşitlik ilkesi, işverenin yönetim yetkisini sınırlayan ve biçimlendiren bir kurum olup birbiri ile ilişkili iki bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenler, dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal dü­şünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzer ayırımcılık temellerine dayalı olarak işçiler arasında farklı işlem ve etki yasağı anlamına gelen “ayırımcılık yasağı” ile ayırımcılık temellerine dayanmaksızın aynı

Aynı işyerinde önce tam süreli sonra kısmi süreli çalışan işçinin kıdem tazminatı nasıl hesaplanmalıdır?

Uygulamada işçilerin aynı işyerinde bir dönem tam süreli bir dönem de kısmi süreli olarak çalıştıkları görülmektedir. Böylesi bir durumda çalışan işçilerin kıdem tazminatı hesabında nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusu uyuşmazlıklara neden olmaktadır. Her ne kadar kıdem tazminatına esas sürenin ve ücretin hesabında, Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesinde; “… işçinin işe başladığı

Rapor süresi içinde yapılan fesih bildirimi ne zaman hüküm doğurur?

Fesih, iş sözleşmesini derhal yada belirli bir sürenin geç­mesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıkla­ması olarak tanımlanmaktadır [1]. Fesih hakkı her iki tarafa da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır. Fesih açıklamasında yazılı bildirim şartı, daha önce sadece İş Kanununun 25/2 (Mülga İş Kanunu m.17/II) bendine

İşçinin asıl işinin dışında ikinci bir işte çalışması engellenebilir mi?

Ekonomik zorluklar nedeniyle işçilerin ek gelir elde etmek için ikinci bir işte çalıştıkları uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, haftalık azami çalışma süresi olan 45 saati geçmemek kaydıyla işçilerin asıl işinin dışında ikinci bir işte çalışmasını yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır. Uygulamada kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin birden fazla işyerinde

24 saat çalışma ve 24 saat dinlenme sisteminde işçi hafta tatiline hak kazanabilir mi?

Uygulamada işin niteliğinden kaynaklanan bazı işlerde 12 saat çalışma 24 saat dinlenme; 24 saat çalışma 24 saat dinlenme ve 24 saat çalışma 48 saat dinlenme gibi çalışma biçimlerinin uygulandığı bilinmektedir. İşin niteliğinden kaynaklanan bu tür çalışma biçimleri özellikle benzin istasyonları, radyolink istasyonları, yangın kuleleri ve free shop gibi 7/24 saat işletilen işyerlerinde yaygın olarak görülmektedir.

Kocasından önce boşanan ve eski kocası ile tekrar evlenen kadın işçi, iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı isteyebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 120’nci maddesi yollama­sıyla, Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte bulunan 14’üncü maddesine göre, kadın işçinin hizmet akdini evlendiği tarihten itiba­ren bir yıl içinde kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanır. Evlilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden kadın işçi fesih nedenini açıkça işverene bildirmek zorundadır. Ayrıca evlilik belgesini işverene ibraz

SGK’ya bildirilen çıkış kodu, feshin hangi nedenle yapıldığının ispatı için yeterli midir?

Fesih, iş sözleşmesini derhal ya da belirli bir sürenin geçmesi ile sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli tek yanlı irade açıklamasıdır. Fesih hakkı sözleşmenin her iki tarafına da tanınmıştır ve diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir irade beyanıdır. Fesih beyanı karşı tarafa ulaştığı anda hüküm ve sonuçlarını doğurur[1]. Fesih, diğer tarafın kabulüne gerek olmayan bir

İşçinin devamsızlık yaptığı günlerin primlerinin ödenmiş olması feshi geçersiz kılar mı?

Devamsızlık, işçinin işine devam etmemesi hali olarak tanımlanmaktadır. İşçinin işe devamsızlığı ve bunun yaptırımı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 II- (g) bendinde düzenlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanuna göre, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut

Zorlayıcı sebeplerle belirli süreli iş sözleşmesinin feshinde bakiye süre ücreti talep edilebilir mi?

İş sözleşmesinin belirsiz süreli olarak yapılması asıl, belirli süreli yapılması ise, istisnadır. Nitekim, belirli süreli iş sözleşmeleri kurulurken, hakkın kötüye kulla­nılmasını engellemek amacıyla belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamam­lanması veya belli bir olgunun ortaya çıkması gibi hallerin varlığını aranmaktadır. Bu durum hem 4857 sayılı İş Kanunu’nda hem de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda

Load More Posts