İş güvencesi kapsamındaki işçilere cezai şart öngörülebilir mi?

Cezai şart doktrinde, “Borcun hiç ya da gereği gibi yerine getirilememesi halinde, borçlunun alacaklıya karşı üstlendiği edim olarak tanımlanmaktadır[1]. 4857 sayılı İş Kanunu’nda cezai şart müessesi düzenlenmemiştir. Ancak, sözleşme özgürlüğü kapsamında iş sözleşmelerinde cezai şart öngörülebilir (İşK. m.9;TBK. m.26). Nitekim, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre, sözleşme özgürlüğü gereği iş sözleşmelerine veya sözleşme eklerine

Çalışmakta olduğum işimden gördüğüm lüzum üzerine istifa ediyorum, şeklinde dilekçe veren işçi, dava dilekçesinde somut fesih sebepleri bildirebilir mi?

4857 sayılı İş Kanunu’nda işçinin istifası adı altında bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu bakımdan işçinin haklı bir sebebe dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmekte ve istifa iradesinin karşı tarafa ulaşması ile birlikte iş ilişkisi sona ermektedir. Uygulamada, işçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu durum bazen istifa

Neden belirtmeksizin istifa eden işçi ne kadar süre sonra feshin haklı nedene dayandığını ileri sürebilir?

Uygulamada iş ilişkisinin sona erdirilmesinde işçinin iş sözleşmesini fesih şekli iş uyuşmazlıklarında önemli yer teşkil etmektedir. İşçinin istifa dilekçesinde herhangi bir neden belirtmemesi veya uzun yıllar sonra haklı nedenler ileri sürerek tazminat talebinde bulunması uyuşmazlığın esasını oluşturmaktadır. Nitekim Yargıtay’a göre, “Dosya içinde bulunan istifa dilekçesinde belirli bir nedene dayanılmamış olup davacı işçi makul süre içinde

Load More Posts